4.3.3. Yorgunluğu önleme
Tüm aydınlatma kuralları çerçevesinde yorgunluğu kaldırmak için şu noktalara dikkat etmek gerekir:
Ø Yeterince yüksek aydınlatmalı sarı-beyaz ışık kullanmak.
Ø Cisimler çok küçük veya kontrastları düşükse özel aydınlatma koşulları sağlanmalıdır.
Ø Monoton işlerde fırsat buldukça gözü birkaç saniyeliğine yummak veya işlem aralarında bazı zaman etrafta göz gezdirmek rahatlama sağlar.
Ø Sürekli yakma bakarak iş yapanların birkaç metre uzaklıktaki nesnelere bakması yeterlidir. Buna karşılık normal olarak uzağa bakanlarsa (sürücüler) fırsat buldukça yakına bakmalıdır.
4.3.4. İyi Aydınlatmanın Etkileri
Ø İyi aydınlatma görme keskinliğini artırır.
Ø İyi aydınlatma ile iş kazaları azalır. Algılama, karar verme ve uygulamanın çabuk ve daha görülebilir biçimde yapılması sonucu, yorgunluğun azalmasıyla kazalarda düşüş olur.
Ø İyi aydınlatmayla işçinin başarısı artmaktadır. Aydınlatma şiddeti arttıkça yorgunluk azalmakta, başarı durumu artmaktadır.
Ø İyi aydınlatma iş görmede çabukluk sağlar. Uygun aydınlatma iyi görmeyi sağlayarak bir işin daha kısa sürede bitirilmesine yardım eder.
4.4. HAVA KOŞULLARI
İnsan vücudu devamlı bir sıcaklık dengesine sahiptir. Genellikle 370C civarında bulunan vücut sıcaklığı, soğuk havalarda oksijenle besin maddeleri yakılarak, sıcak havalarda ise terleme fonksiyonu ile dengede tutulur. Soğukta kan dolaşımı yavaşlar, sıcakta ise hızlanır. Vücut ısı dengesinin bu şekilde korunması sınırlıdır. Havalandırmanın etkisi;
Ø Hastalıklar üzerinde; etkisi ısı 20’ den 35 dereceye yükseldiği zaman özellikle maden işçilerinde solunum hastalıklarının % 63 oranında yükseldiği saptanmıştır.
Ø Kazalar üzerinde etkisi: Isı 25 dereceyi geçtiği zaman iş kazalarına % 40 arttığı görülmüştür.
Ø Yorgunluk üzerine etkisi: Toplam ısı 25 derece ile 35 derece arasında olduğu zaman çalışma kapasitesi % 60 azalmıştır.
Ø Başarı üzerine etkisi: Isı 16 dereceden 24 dereceye yükseldiğinde işçilerin verimi % 100’den % 74’e düşmüştür.
İş yerinde ısının yükselmesi kadar belirli düzeyin altında düşmesi de iş görenlerin çalışma verimini olumsuz yönde etkileyecek, işin yavaşlatılmasına ya da devamsızlık ve çalışma isteksizliğine yol açabilecektir.
İnsan vücudunun ürettiği ısı miktarı kontrol edilemediği için, ısı düzenlenmesi ancak çevreyle olan ısı alışverişi ile sağlanabilir.
4.4.1. Birimler Ve Kavramlar
Ø Nem: Havada bulunan su buharı miktarıdır.
Ø Radyant ısı: Katı çevreden (çevredeki cisimlerden) yayılan sıcaklıktır.
Ø Efektif ısı: Çevredeki sıcaklık tek bir değişkene bağlı değildir. Nemin ve hava akım hızının da sıcaklığa etkisi vardır.
4.4.2. Hava Koşullarının Ölçümü
Havanın sıcaklığı termometre, nemi psikrometre veya higrometre ve akım hızı anemometre ile ölçülür. Hava koşullarının işe etkisi incelenirken, sıcaklık denildiğinde ona etki eden nem ve hava akım hızı hata radyant ısının da sıcaklığı etkiledikleri unutulmamalıdır.
4.4.2.1. Sıcaklık ve başarının düşmesi
Çalışılan yerdeki hava koşulları ne kadar çalışana uygun olursa, çalışan o kadar kendini rahat hisseder. Bit durumda düşünme ve çalışma kapasitesi başarısı artan işgücü verimli çalışır. Yüksek sıcaklık gibi düşük sıcaklığın da çalışma başarısı üzerine olumsuz etkileri vardır. Düşük sıcaklıkta algılama ve reaksiyon süresi uzar. Ellerin becerisi azalır. Düşük sıcaklığın etkisi yüksek sıcaklığın etkisinden daha azdır. Düşük sıcaklıkta daha fazla giyinerek etkiler azaltılabilir.
4.4.2.2. Sıcaklık ve iş kazaları
Yüksek sıcaklık usanmaya, çabuk kızmaya, dikkatin azalmasına neden olup iş kazalarının artmasına yol açar. Özellikle çok dikkat isteyen işlerde, iş fazla yorucu olmasa bile belli bir sıcaklığa kadar kaza sayısı sabit olmakta, bu sıcaklıktan daha üst değerlere doğru ise kaza sayısı artmaktadır. Ortamın, normalin üstünde sıcak olması ile şu olumsuz özellikler ortaya çıkabilir;
Ø Bıkkınlık,
Ø Sinirlilik,
Ø Dikkatsizlik,
Ø Hataların yoğunlaşması,
Ø Zihinsel çalışmalarda yerini düşüklüğü,
Ø Yetenek ve becerilerin azalması,
Ø İş kazalarının fazlalaşması,
Ø Ağır bedensel işlerde verim düşüklüğü,
Ø Vücutta su ve asit-tuz dengesinin bozulması,
Ø Kan dolaşımının zorlaşması,
Ø Yorgunluk.
Soğukta ve sıcak ortamda çalışmak, iş veriminin düşmesine neden olur. Soğukta çalışma, uygun giyim ile belli ölçülerde telafi edilebilmektedir. bu bakımdan sıcak ortamda çalışmak, daha fazla sorunlar ortaya çıkarmaktadır.
Çalışma ortamına hava nem oranı da etki etmektedir. Nem, havada bulunan su buharı miktarıdır.
Çalışanların üzerindeki fizyolojik olaylar, iş başarısını büyük ölçüde etkiler. Başarı ve fizyolojik faaliyetler ilişkisi için yapılan bir araştırma sonucunda, iş başarısının sıcaklığa ve havadaki nem oranına bağlı olduğu anlaşılmıştır.
Zihinsel faaliyet isteyen işlerde ise, sıcaklıktan dolayı meydana gelen gerilim, isteki başarıyı etkiler. Bu gibi durumlarda, iş başarısını, işin süresi, cinsi, kişilerin çevreye uyabilme derecesi ve eğitim düzeyleri gibi faktörle de etkiler.
Çalışılan işyerleri iyi bir havalandırmayı gerektirir. Özellikle küçük odalarda veya çalışanların sayısının fazla olduğu yerlerde havalandırmanın önemi büyüktür.
4.4.2. Hava Koşullarının Ayarlanması
Ürünün ve kalitenin artması için işçiye konforlu bir hava ortamı sağlanmalıdır Hava çok soğuk ve çok sıcak olmamalı, nemi uygun olmalı, hissedilir bir hava akımı olmalıdır. Konforlu bir yerde çalışan işçinin rahat etmesi sonucu verimliliğin artması doğaldır.
Ø İş gücünün üzerinde çalıştığı döşeme uygun bir malzeme ile kaplanarak yerden gelebilecek soğuk önlenmelidir.
Ø Sıcak işyerlerinde havalandırma içi doğal veya mekanik havalandırmadan yararlanılmalıdır.
Ø Doğal havalandırma yetersiz kalırsa vantilatörlerden faydalanılmalıdır. Tüm işyerini havalandırmak pahalı olduğunda sadece belli yerler havalandırılabilir. Ortam sıcaklığı çok yüksekse sadece havalandırma yetmeyeceğinden, soğutma fazlasıyla ısıtma kaynakları yerinde soğutulmalıdır.
Ø Pencerelerden veya havalandırma deliklerinden gelen hava, işgücüne ulaşmadan önce ısıtılacak şekilde ısıtıcıların konumu ayarlanmalıdır.
Ø Uygun bir ısıtma sistemiyle işyeri istenilen düzeyde ısıtılmalıdır. İşyerinin ısıtma düzeyi, çevrenin iklim koşullarına, içinde bulunulan mevsime, yapının tipine, yapılan işin gerektirdiği kas çalışmasına, üretim sürecine ve işçilerin giyinme alışkanlıklarına bağlıdır.
Ø Isınan hava yükselir. Sıcak havayı dışarıya atabilmek için yerden ayarlanan çatı pencereleri olmalıdır.
Ø İyi bir havalandırma sisteminin kurulması gerekir.
Ø Çalışma yerlerinin kuzeye bakan kısımlarının yalıtılması soğuğa karşı etkin bir önlemdir.
Ø İşyerinin sıcaklığına üretim süreci neden oluyorsa, sistemden doğan ısının ortama yayılmasını önlemek gerekir. Bu tür ısı kaynakları yapının ortasına yerleştirilmemeli, işyerinin geriye kalan bölümlerinden ayrılmalı, çıkan ısının işçilere ulaşmadan dışarıya atılma yolları araştırılmalıdır.
Ø Isıdan etkilenen kişiler ciltlerini özel giysilerle, gözlerini gözlüklerle korumalıdır.
Ø Nemli veya nemsiz ortamın çalışanın sağlığını etkileyecek düzeyde olduğunda nem gücünü kontrol edebilen klimalar kullanılmalıdır. Çalışma süreci nedeniyle önlenemeyen nem durumunda az işçi çalıştırılmalı, dinlenme süreleri uzun ve sık olmalıdır.
Ø Sıcak havalarda az miktarda sıvı içilmelidir. Çok soğuk meşrubat, hazmı zor olan süt, alkollü içkinin sıcakta içilmemesi gerekir.
Ø İşyerinde gerektiği vakit açılıp kapanabilen çok sayıda pencere bulundurulmalıdır.
Ø Mümkünse aşırı kas çalışması yapılmamalıdır.
Ø Hiç bir şey yapılamıyorsa ısıda çalışan işçi sayısı azaltılmalı, çalışma süresi kısaltılmalı, çalışma süresi içinde uzun ve sık dinlenme süresi bulunmalıdır.
KAYNAKLAR
1. EGE, A., Bir bildirisinden alınmıştır, Verimlilik Dergisi, 1974-1975.
2. IŞIL, B., Ergonomi, YTÜ Yayınları, İzmit’91.
3. KARAYALÇIN, İ., Sanayi Mühendisliğine Giriş, İTÜ Yayınları.
4. ÖNAYGİL, Ş., Endüstri Tesislerinin Aydınlatılması isimli yazısından alınmıştır, Elektrik Dergisi, 1995.
5. SARISOY, E., Bir bildirisinden alınmıştır, Verimlilik Dergisi, 1974-1975.
6. TOKA, C., İnsan -Araç Bağıntısında Ergonomik Tasarım İlkeleri, Bitirme Tezi, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Dekoratif Sanatlar Bölümü İç Mimarlık ve Endüstri Tasarımı Kürsüsü, 1978.
7. WESTON, A., Sanayi Mühendisliğinin Gittikçe Artan Önemi, çeviri: Galip ŞİMŞEK, Verimlilik Dergisi, 1974-1975.
|