Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah'ım Aczden, tembellikden, korkaklıktan, düşkünlük derecesine varan ihtiyarlıktan, cimrilikten sana sığınırım. Keza kabir azabından sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden de sana sığınırım.
Buhari, Da'avat 38
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kulun Rabbine en yakın olduğu hal, secdedeki halidir. Öyle ise secdede duayı çokça yapınız.
Müslim, Salat 215
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Haberiniz olsun, ben rüku ve secde halinde Kur'an okumaktan men edildim. Öyleyse rükuda Rabb Teala'yı tazim edin, secdede ise dua etmeye gayret edin, (zira secdede iken yaptığınız dua) icabet edilmeye laiktir.
Müslim, Salat 207
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kardeşinin gıyabında dua eden hiçbir mü'min yoktur ki melek de: 'Bir misli de sana olsun' demesin.
Müslim, Zikr 86,88
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah'ım Büyük-küçük, birinci-sonuncu, gizli-açık, bütün günahlarımı mağfiret buyur. (Secdelerde okunan dualar)
Müslim, Salat 216 - Ebu Davud, Salat 152
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden biri rüku edince üç kere 'Sübhane Rabbiyel azim (Büyük Rabbim her çeşit kusurdan münezzehdir)' desin. Bu, en az miktardır. Secde yapınca da üç kere ' Sübhane Rabbiyel a'la (Ulu Rabbim her çeşit kusurdan münezzehdir)' desin. Bu en az miktardır.
Ebu Davud, Salat 154
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Ey Arz, benim de senin de Rabbimiz Allah'tır. Senin de, sende bulunanlarında, sende yaratılmış olanlarında, senin üzerinde yürüyenlerinde şerrinden Allah'a sığınırım. Arslanın, iri yılanın, yılanın, akrebin ve beldede kamet edenlerin, iblisin ve iblis neslinin şerrinden de Allah'a sığınırım. (Peygamber Efendimizin gece okuduğu dua)
Ebu Davud, Cihad 80
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah'ım bana mağrifet et, beni zengin kıl, bana hidayet ver, bana rızık ver. (İki secde arasında okunacak dua)
Ebu Davud, Salat 145
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Nefislerinizin aleyhine dua etmeyin, çocuklarınızın aleyhine de dua etmeyin, hizmetçilerinizin aleyhine de dua etmeyin. Mallarınızın aleyhine de dua etmeyin. Ola ki, Hz. Allah'ın duaları kabul ettiği saatte rastgelir de, istediğiniz kabul ediliverir.
Ebu Davud, Salat 362
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Duvarları örtmeyin. Kim kardeşinin mektubuna, onun izni olmadan bakarsa, tıpkı ateşe bakmış gibi olur. Allah'tan avuçlarınızın içiyle isteyin, sırtlarıyla istemeyin; duayı tamamlayınca avucunuzu yüzlerinize sürün.
Ebu Davud, Salat 358
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bilin ki, herkes Rabbine hususi şekilde münacaatta bulunuyor, birbirinizi (seslerinizle) rahatsız etmeyin. Biriniz okurken veya namazda iken diğerinin kıraatini (okumasını) bastırmasın.
Ebu Davud, Salat 135
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sana sıkıntı zamanında okuyacağın bir duayı öğreteyim mi?: Allahu, Allahu Rabbi, la üşriku bihi şey'en. (Rabbim Allah'tır, Allah! Ben ona hiçbir şeyi ortak koşmam!)
Ebu Davud, 1525
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kişi evine girince şu duayı okusun: "Allah'ım! Senden hayırlı girişler, hayırlı çıkışlar istiyorum. Allah'ın adıyla girdik, Allah'ın adıyla çıktık. Rabbimiz Allah'a tevekkül ettik".
Ebu Davud, 5096
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah'ım bizi gadabınla öldürme, azabınla da helak etme, bu (azabı)ndan önce bize afiyet (içinde ölüm) ver. (Peygamber Efendimiz gök gürlediği ve şimşek çakınca bu duayı okumuştur..)
Tirmizi, Da'avat 51
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
"Allah Teala Hazretleri diyor ki: "Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sadır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey Ademoğlu! Bana arz doluşu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz doluşu mağfiretimle karşılarım.
Tirmizi, Da'avat 106, (3534)
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah'u Taala'nın fazlından isteyin. Zira Hz. Allah, kendisinden istenmesini sever. İbadetin en efdali de (dua edip) kurtuluşu beklemektir.
Tirmizi, Da'avat 126
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Dua sema ile arz arasında durur. Bana salat okunmadıkça, Allah'a yükselmez. Beni hayvanına binen yolcunun maşrabası yerine tutmayın. Bana, duanızın başında ve sonunda salat okuyun.
Tirmizi, Salat 532
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Biriniz dua ederken, Allah'u Taala'ya hamd'u sena ederek başlasın, sonra Rasulullah (S.A.V.)'e salat okusun, sonrada dileğini istesin.
Tirmizi, Da'avat 66 - Ebu Davud, Salat 358
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Hz. Allah'a duayı, size icabet edeceğinden emin olarak yapın. Şunu bilin ki Hz. Allah, bu inançla olmayan ve gafletle başka işlerle oyalanan kalbin duasını kabul etmez.
Tirmizi, Da'avat 66
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Hz. Allah'ın kabul ettiği üç müstecab dua vardır, bunların icabete mazhariyetleri hususunda hiç bir şekk yoktur. Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası.
Tirmizi, Birr 7
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kim (bir belaya) maruz olana taziyede bulunursa, ona ötekinin sevabının bir misli verilir.
Tirmizi, 1073
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kul, kendini Allah'ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştir.
Tirmizi, 3374
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kime dua kapışı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevi şeylerden) Allah'ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir.
Tirmizi, Da'avat 112
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Ey kalbleri çeviren Allahım! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl.
Tirmizi, 2141
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Bana salavat getiren hiçbir Müslüman yoktur ki, salavat getirdiği müddetçe, melekler de ona dua ve istiğfar etmesin. Artık kul ister az salavat getirsin, ister çok.
İbni Mace, İkameti's Salat 25
"Allahumme salli alâ Muhammedin ve Ademe ve Nuhin ve İbrahiyme ve Musa ve İsa ve ma beynehum minen nebiyyiyne vel mürseliyn, salâvâtullâhi ve selâmuhu âleyhim ecmaiyn."
Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem’in öğrettiği bu salâvatı Hazret-i ÂişeRadı’yallâhu Anha naklediyor: “Her kim gece uyumadan evvel bu salâvatı okursa, yeryüzüne gelmiş geçmiş ne kadar Nebi ve Rasûl varsa, hepsi de ona şefâatçi olurlar.”
- Kim ki, can boğaza gelmeden (sekerata girmeden) önce Allah’a tövbe ederse, Allah bu pişmanlığı da kabul eder.
(Hakim)
- Duaların sonunda Amin demek, alemler Rabbi Allah’ın, mü’min kullarının dillerindeki mührüdür.
(İbn-i Adiyy)
- Pek çok günahları olan bir kimse dahi olsa, zulme uğrayanın bedduası kabul görür. Fasıklığı kendine...
(Ramuz)
- Günahlar rızkı azaltmaz. Sevaplar da rızkı çoğaltmaz. Duayı terketmek ise günahtır.
(Mu’cemu’s-sağir).
- Ümmetimin bana en yakın olanları, bana en çok salavat getirenleridir.
(Beyhaki).
- Hz. Peygamber: Biriniz hergün Uhud Dağı gibi bir amelde bulunmaktan aciz mi olur? buyurdu. Buna kimin gücü yeter ki? diye soruldu. Allah Resulü: Hepinizin gücü yeter buna! Cevabını verdi. Nedir o amel? Denildi. Allah Resulü şu açıklamayı yaptı: Sübhanallah sözünün sevabı Uhud’dan büyüktür. La ilahe illallah sözünün sevabı Uhuddan büyüktür. Allahü Ekber sözü de uhuddan büyüktür.
(Ramuz).
- Dört dua vardır ki, redde uğramaz: Evine dönene kadar hacca gidenin duası... Ailesine dönünceye kadar savaşa gidenin duası... Şifa buluncaya kadar hastanın duası... Mü’minin mü’mine gıyabında (yüzüne söylemeden ve haber vermeden) yaptığı dua. Bu dualardan en çabuk kabul edileni, mü’minin mü’mine gıyabında yaptığı duadır.
(Deylemi).
- Biriniz Kur’anı hatmettiğinde şöyle dua etsin: Allah’ım, kabrimde yalnız kaldığımda korku ve yalnızlığımı (Kur’anla) gider.
(Deylemi).
- Kul tövbe ettiğinde, Allah onun günahlarını amelleri kaydeden hafaza meleklerine unutturur. Aynı şekilde onun günahı işleyen organlarına da unutturur. Günahı işlediği yerdeki suç, delil ve izlerini de yok eder. Ta ki, Allah’ın huzuruna vardığında günah işlediğine dair, aleyhinde şahitlik edecek hiçbir şey bulunmasın.
(İbn-i Asakir).
- Resulullah ile beraberdik. Yer – gök tüm vadiyi tekbir seslerimizle inletip bağıra bağıra dua ediyorduk. Resulüllah bize yaklaştı ve şöyle dedi: Ey insanlar! Siz yanınızda olmayan uzaktaki birine veya sağır bir varlığına seslenmiyorsunuz. Hemen yanı başınızdaki sizi işitene (size sizden yakın olana) yalvarıp yakarıyorsunuz. (Duada bu şiddet ve gürültüye gerek yok).
(Hilye)
- Ebu Talha (r.a.) rivayet ediyor ki, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyuruyor:
Bana Rabbimin katından bir melek geldi ve şöyle dedi: Ümmetinden kim sana bir salavat getirirse Allah bundan dolayı ona on sevap yazar, on günahını siler, derecesini on kat yükseltir ve getirdiği salavatın aynısıyla karşılık verir.
Ebu Talha (r.a.)
|