M-
Macit (d) : Şan ve şeref sahibi
Mahir : Usta, elinden her iş gelen
Mahmut : Övgüye değer
Mahzun : Hüzünlü, duygulu, üzgün
Makbul : Alınan kabul olunan
Malik : Sahip, efendi
Mazhar : Bir şeyin göründüğü ortaya çıktığı yer
Mazlum : Zulüm gören, zulmedilen kişi
Mecit (d) : Çok şerefli, büyük şan sahibi
Mecnun : Deli, aklı başında olmayan
Medet : Yardım eden
Mehmet : Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
Melih : Güzel, şirin
Melik : Hükümdar, han
Memduh : Övülmüş, övülmeye değer
Menderes : Ege bölgesinde bir ırmak adı
Mengüç : Güçlü ben / Men + güç
Meriç : Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir
Merih : Güneş sistemimizdeki 5. gezegen
Mert : Sözünün eri, sözünde duran
Mestan : Savruk. Cüret sahibi
Mesut (d) : Mutlu, sevinçli, neşeli
Mete : Büyük Hun imparatoru
Metin : Sağlam, dayanıklı
Mevlut : Doğma, dünyaya gelme ( Mevlid-Mevlüd)
Mikail : Allah’a en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
Muammer : Uzun ömürlü, çok yaşayan
Muhammed : Çok övülmüş, hamdedilmiş
Muharrem : Din tarafından yasaklanan
Muhip : Seven, sevişen
Muhittin : Dini güçlendiren
Muhlis : İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
Muhsin : Sağlamlaştıran
Muhtar : Dilediği şekilde hareket edebilen
Muhteşem : Görkemli, göz kamaştırıcı
Munis : Sıcakkanlı sevimli
Murat (d) : Amaç, maksat, istek
Murtaza Mürteza: Seçkin seçilmiş
Musa : Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı
Mustafa : Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
Muti : İyi kalpli, yumuşak başlı
Mücahit : Savaşçı, Cihada katılan
Müfit : Faydalı, yararlı
Müjdat : İyi, müjdeli haberler
Mükerrem : Yardımsever, ikram sever
Mükremin : Konuksever, ikram sever
Mümin : İnanan, iman eden
Mümtaz : Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
Münir : Aydınlatan, ışık veren
Mürsel : Yollanmış, gönderilmiş olan
Münir : Aydınlatan, ışık veren
Müslüm : İslam dininden olan / Teslim olan
Mürşit (d) : İrşad eden, doğru yolu gösteren
Müşfik : Acıyan, şefkat gösteren
N-
Nabi : Yüksek, yüce, haber veren
Naci : Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Nadi : Bağıran, haykıran
Nadir : Ender, az bulunur, seyrek
Nafi : Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen
Nafiz : İşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen
Nahit (d) : Venüs, Zühre yıldızı
Nail : Ele geçiren, muradına eren
Naim : Uyuyan, uykuda olan
Namık : Yazar, yazan kişi
Nasreddin : Yardımcı, imdada yetişen
Naşit (d) : Şiir söyleyen, şiir okuyan
Nazım : Düzenleyen, tanzim eden
Nazif : Temiz, güzel
Nebi : Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten
Necat : Kurtuluş, selamet
Necati : Kurtuluşa ermek
Necdet : Güçlü ve korkusuz
Necip : Soyu temiz, cömert
Necmi : Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Necmettin : Din'in Yıldızı
Nedim : Yakın dost, samimi arkadaş
Nejat : Soy, asıl, hesap
Neşet : Yetişme, meydana gelme
Nesim : Hoşa giden hafif rüzgar
Nevzat (d) : Yeni doğmuş çocuk
Nezih : Temiz, pak, seçkin
Nihat (d) : Tabiat, huy
Niyazi : Yalvarma, yakarma
Nizam : Sıra, dizi, düzen, kural
Nizami : Kurallara uygun, düzenle ilgili
Nizamettin : Düzenli, tertipli
Nuh : Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
Numan : Kan / gelincik
Nurettin(Nureddin): Aydınlatın, dinin getirdiği nur
Nuri : Işıklı, ışıktan geleni
Nurşat : Nura boğulmuş
Nurtaç : Nurlu taç taşıyan
Nusret (d) : Tanrı yardımı
O-
Oğuz : Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü
Oğuzhan : Oğuzların başı / Mete
Ogün : Belirli gün, bilinen, beklenen gün
Okan : Anlama, öğrenme
Okay : Beğenme, takdir etme
Oktar : Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktar gibi)
Oktay : Çok hiddetli, kızgın
Olcayto : Bahtı açık, talihli
Olgun : İşe yarar, ya da yeterli duruma gelmiş
Onat : İyi, güzel, düzgün, namuslu
Onur : Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
Onuralp : Saygıdeğer, aziz, yiğit
|